Hızlı Nüfus Artışı:

Memleketimizin hızlı kalkınmasını engelleyen en önemli mesele hızlı nüfus artışıdır.

Son senelerde Türk ekonomisi yılda ortalama %5-6 büyümektedir. Bu oran Batı ülkelerinin çok üzerindedir. Ancak bir türlü batı ülkelerinin gelişmişlik seviyesine yaklaşamıyoruz. Çünkü her sene bu büyümenin yarısını nüfus artışı alıp götürmektedir.

Nüfusumuz her sene birmilyonikiyüzbin civarında artmaktadır.

Türkiye'nin nüfusu 1. İktisat Kongresi'nin yapıldığı 1923 yılında 12 milyon idi. 2. İktisat Kongresi'nin yapıldığı 1981'de 46 milyon olduk. Bugün ise 57 milyona erişti. Son on yılda Türkiye nüfusu bir Yunanistan kadar artmış.

Arkadaşlarıma bir hesap yaptırdım. 1980'den bu yana nüfus artış hızımız yüzde 2.5 yerine yüzde 1 olsa idi, fert başına düşen gelir bugün asgari yüzde 20 daha fazla olacaktı.

İnsanlarımızın refah seviyesini Batı ölçülerine yükseltmek için; sadece artan nüfus için Yunanistan ekonomisi kadar bir milli gelir ek olarak yaratmamız lazımdır. Kaynaklarımız buna yeterli olmadığına göre nüfus artış hızını mutlaka yavaşlatmamız gerektiğine inanıyorum.

Hızlı nüfus artışı enflasyonun da çok önemli bir sebebidir. Her yıl artan nüfusun gerektirdiği eğitim, sağlık ve altyapı hizmetleri bütçeye önemli bir yük getirmektedir.

Hızlı nüfus artışı AT'ye katılmamız konusunda çok önemli bir engel olmaktadır.

Diğer taraftan;

  • Eğitim, sağlık hizmetleri eksik yapılmakta
  • Okullardaki yığılma nedeni ile eğitim kalitesi düşmekte
  • İşsizlik çoğalmakta
  • Köylerden kasabalara ve şehirlere akın olmakta
  • Büyük şehirlerde gecekondulaşma ve çevre kirliliği artmakta
  • Sosyal ve ekonomik meseleler ağırlaşmaktadır.

İstanbul, İzmir, Ankara'da toplam 10 milyon kişi gecekondularda yaşamaktadır.

Şehirlerimizin kaldıramayacağı bu nüfus yoğunluğu havayı, suyu, çevreyi kirleterek ve ulaşımı aksatarak büyük şehirlerimizi yaşanmaz hale getirmektedir. Hızlı gelişirken büyük şehirleri, turistlik varlıklarımızı ve çevreyi iyi korumalıyız. Çevreyi bir defa kirletince tekrar temizlemek çok pahalıdır veya mümkün değildir. Aynı şekilde çarpık şehirleşmenin tekrar düzeltilmesi de çok zor olmaktadır.

Bu meselenin üzerine gitmeliyiz. Özel ve kamu, toplumun her kesimi üzerine düşeni yapmalıdır. Herkes bu iş uzun vadeli bir iştir deyip işin içinden çıkıyor. Bugünden hızla çalışmaya başlamaz isek meseleyi halletmekte geç kalırız.

Bu konuda Türkiye'nin dört bir ucunda eğitimler, tanıtma kampanyaları düzenlenmelidir. Gerekirse daha az nüfusu teşvik edici politikalar da uygulamalıyız.

önceki sayfa (Vehbi Koç'un Ekonomik Görüşleri, 4-7 Haziran 1992 yılında toplanan III. İzmir İktisat Kongresi'ne sunduğu tebliğlerden derlenmiştir.)