Enflasyon:

Enflasyon ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye sokan çok ciddi bir meseledir.

Enflasyonu yaratan esas sebebleri ortadan kaldırmadıkça her kesim enflasyona karşı yenik düşmemek için birbiriyle yarışa girmektedir. Böylece enflasyon da kendini beslemektedir.

Enflasyonun ana sebebinin kamu açıkları olduğunu bugün herkes kabul etmektedir.

Kamu açıklarının yarısı KİT açıklarından ileri gelmektedir. KİT'leri biran evvel özelleştirmekten başka çare yoktur.

Kamu açıklarının diğer yarısı ise tasarruf ilkelerine uyulmadığı için kontrolden çıkan kamu harcamalarından ve yetersiz kamu gelirlerinden kaynaklanmaktadır.

Adil ve yaygın bir vergi düzenimiz olsa bu kadar kamu açığı olmazdı. Herkesin vergisini vermesi için ne lazım geliyorsa yapılmalıdır. Vergi vermeyenler verenlerin sırtından geçinmektedir. Vergilerle yapılan yollardan, hastanelerden, okullardan yararlanmaktalar.

Bugün vergi veren, vergi vermeyen rakibine karşı rekabet gücünü kaybetmektedir. Bu haksız bir rekabettir. Bunun önüne geçilmelidir. Aksi taktirde kamu açıklarını da kapatamayız ve enflasyon da artarak devam eder.

Yüksek enflasyonun diğer bir sebebi arz talep dengesizliğidir. Türkiye nüfusu ve geliri hızlı artan bir memlekettir. Bu sebeble talep hızlı artmaktadır. Hızlı talep artışına hızlı üretim artışı ile cevap verilemeyince enflasyon artmaktadır.

Dolayısı ile üretim artışını teşvik etmeliyiz. Kıt kaynaklarımızı yeni yatırımlara ve mevcut tesislerde üretimi ve verimi artıran yatırımlara ayırmalıyız.

Özetlemek gerekirse; enflasyonu istikrarlı bir şekilde düşürmek için alınacak uzun ve kısa vadeli tedbirler şöyle olacaktır.

1) Kamu açıklarını büyüten, kaynaklarımızı tüketen hızlı nüfus artışını mutlaka ve en kısa sürede düşürmeliyiz.
 

2) Ekonomiye yük olan KİT'ler özelleştirilmeli ve verimli çalışmaları sağlanmalıdır.

 

3) Vergi gelirlerinin yaygınlaştırılarak arttırılması lazımdır. Vergi oranlarının yükseltilmesi vergi kayıplarına yol açmaktadır. Vergi oranlarının düşürülerek yaygınlaştırılması ile daha fazla gelir toplanabilir. Yani sürümden artış sağlamak daha kolay olabilir.

 

4) Sanayiinin girdi fiyatları dünya rekabetine uygun bir seviyede tutulmalı, ölçüsüz zamlar yapılmamalıdır.

 

5) Kamuda tasarrufa riayet edilmelidir.

 

6) Yüksek faizler maliyetlerin artması yanında yatırımların yavaşlamasına yol açmaktadır. Her ikisi de enflasyonu arttırdığından faizleri kalıcı bir şekilde düşürücü tedbirler alınmalıdır.

 

7) Enflasyonun ve prodüktüvitenin üzerindeki ücret artışları enflasyonun bir diğer sebebidir. Ücret artışlarını makul ölçülerde tutmak için bir milli mütabakat yapılmalıdır.

Aşırı ücret artışlarının işsizliğin artmasına yol açtığı da unutulmamalıdır. Bu konuda batılı ülkelerin gösterdiği hassasiyet bize örnek olmalıdır.

 

8) Üretimi arttırıcı tedbirlere büyük önem verilmelidir. Üretim artışı maliyetlerde düşme getirir. Arzı arttırdığı için fiyatların düşmesine yol açar.

 

önceki sayfa (Vehbi Koç'un Ekonomik Görüşleri, 4-7 Haziran 1992 yılında toplanan III. İzmir İktisat Kongresi'ne sunduğu tebliğlerden derlenmiştir.)