SOSYAL SORUMLULUK


Koç Özel İlköğretim Okulu (1998)

Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan Vakıflar ile ilgili ropörtaj

Soru: Vakıfçılığın Ülkemizdeki gelişmeleri, Vakıf ve Vakıfçılık nedir?

Cevap: Türk ulusu İslam dinini kabul etmeden evvel ve sonra yardımlaşmaya büyük değer vermiştir. İslam hukukunda Vakıf, kişinin bir malı kendi mülkiyetinden ayırarak belli bir gayeye tahsisi suretiyle kurulur ve böylece yardımlaşma düşüncesinin kurumsallaşması sağlanır.

Vakfın, asıl gelişiminin İslam dini ile birlikte ve Hazreti Peygamberin buyrukları ile başladığı anlaşılmaktadır. Vakıflar Anadolu’da Selçuklularla birlikte önem kazanarak hızla yaygınlaşmıştır.

Bu dönem Vakıfların en önemli özelliği, bugünkü devlet anlayışında kamu hizmeti sayılabilecek pek çok hizmetin, Vakıflar aracılığıyla memleketin en uzak köşelerine kadar götürebilmesidir. Başta eğitim ve sağlık olmak üzere bayındırlık hizmetleri, insani ve dini düşüncelerle sosyal yardımlaşma Vakıflar sayesinde mümkün olmuştur. Ne yazık ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde Vakıflarda çeşitli nedenlerle yolsuzlaşmaya başlaması onların etkilerini de sınırlandırmıştır.

Cumhuriyet döneminde Medeni Kanun hükümlerinde boşluk yeni Vakıfların memleketimizde kurulmasını geciktirmiştir. Aydın Bolak ve arkadaşlarının T.B.M.M.’de gayretleri sonucu, hazırladıkları kanun tasarısı Genel Kurul’dan geçerek, 1967 yılında yeni Vakıfların kurulmasına imkan veren ve teşvik eden Medeni Kanun tadilatı kanunlaşmıştır. 1991 yılı Haziran ayına kadar 13 Vakfa Bakanlar Kurulu tarafından vergi muafiyeti tanındığını biliyoruz.

Soru: Sayın Koç, çalışma hayatına kaç yaşında başladınız, sosyal hedefleriniz nelerdir?

Cevap: 16 yaşında işe başladım. O günden bugüne kadar aileme, işime ve memleketime faydalı olabilmek için ticarette ve sanayide bir takım işler yaptım.

Bu memlekette varlık sahibi olan vatandaşların, bilhassa işadamlarının kendi işlerinden başka, memleketin kalkınması ve refahı ile yakından ilgili sosyal meseleleri ile meşgul olmalarının lazım geldiğine inanarak Vehbi Koç Vakfını kurdum. Sosyal davalara inanan arkadaşlarla beraber Türk Eğitim Vakfı ve Türk Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nı kurduk.

Soru: Sayın Koç TEV’nı ne düşünce ve gaye ile kurdunuz?

Cevap: Yurdun hızla gelişmesinde eğitimin büyük önemine her zaman inandım.Okumak isteyen fakat okumak için maddi desteğe ihtiyacı olan gençlere bu yardımı sağlamak gerekir. Gerçi devletin verdiği pek çok burs vardır, fakat her şeyi, Devletten beklemek de bence yanlıştır.Bu düşünce ile, yüksek öğrenim gençlerine burs sağlayacak bir tesisin kurulması üzerinde durdum. Eğitimin memleketin kalkınmasında büyük rolü olduğuna inanan 205 arkadaşı ile 40 Mayıs 1967 yılında Türk Eğitim Vakfı, önce bir tesis olarak kuruldu. Vakıf Kanununu çıkınca da bugünkü şeklini aldı.


Vehbi Koç tarafından Çocuk Hastanesi olarak kullanılmak üzere Hazine'ye bağışlanan bina, Ankara (1960)

Soru: T.E.V. nasıl gelir sağlamaktadır. Bugüne kadar kaç öğrenciye imkan tanımıştır?

Cevap: Kurduğumuz Vakfı yaşatmak için daimi gelir sağlamak amacı ile hemen çalışmalara başladık.

Bu gayretlerimiz sonu Vakfın ana varlık fonlarını teşkil ettik. Bunu takiben ilk işimiz 1857’de İsveç’de kurulan Çiçek Vakfından örnek almak oldu. Cenazelere gönderilen solan çiçekler yerine TEV’nın solmayan çelenkleri ile bağışta bulunulduğu takdirde gençlerimize burslar verileceği fikrini hakla aşıladık. Çiçek bağışlarından 1971’de 350.000 TL. temin edildi. Şimdi yılda 3 milyar TL temin edilmekte,

Vakfımız;

  • Hamiyetli vatandaşların bağışlarından
  • Çelenk gelirlerinden
  • Namlarına verilen burslardan

Kurulduğu günden beri 25 senede maddi desteğe muhtaç kabiliyetli gençlere memleket içinde 45.331 gence burs vermiştir.

Ayrıca, 355 gençde Master’larını yapmaları için yurtdışına gönderilmişlerdir.

Bursiyerlerimizi yetiştirmek için yabancı dil kurslarına da devam etmekteyiz.

Soru: Hayır işlerine siz şahsen nasıl başladınız, Vehbi Koç Vakfı nasıl kuruldu?

Cevap: İşe başlayıp biraz para kazandıktan sonra mahallemde, çarşımda, halk arasında, muhtaç olanlara yardım etmekten büyük zevk almaya başladım. Şuna inandım ki , toplum içinde yardım yapanlara Allah yardım eder, birkaç mislini verir.


Semahat Arsel, Amiral Bristol Sağlık Meslek Lisesi diploma töreninde (15 Haziran 1995)

Gerçekten de hayatımda ben bu zevkleri tattım, Allah da bana istediğimden çok fazlasını verdi.Aradan yıllar geçti. İşadamlarının hayır işlerine, sosyal bir hizmet olarak, sistemli bir şekilde başlamalarının zamanı geldiğine inandım ve bu işte birkaç örnek de vererek öncülük yapmak istedim.

VEHBİ KOÇ VAKFI, Topluluğun sosyal yardımlarını kurumlaştırmak ve sürekliliğini sağlamak amacı ile 17 Ocak 1969’da kurulmuştur.

Vehbi Koç Vakfı’nın amacı, sosyal, kültürel ve sağlık alanlarında kamu yararına çeşitli hizmetler sağlamasıdır.

Vehbi Koç Vakfı bugüne kadar birçok eğitim ve sağlık tesisini kurarak işletilmek üzere ilgili Devlet kuruluşlarına devretmiştir. Bunun yanında kendi hizmet anlayışımız içersinde işletmesini üstlendiğimiz işler de vardır.

Bunlardan biri Sadberk Hanım Müzesi’dir. Eşim hayır işlerini yapmam için beni daima teşvik etmiştir. Kendisini 1973 senesinde kaybettik. Vefatına yakın bir süre önce bana, bugüne kadar biriktirmiş olduğu eski eserleri bir müze bünyesinde toplayarak halkın hizmetine sunmak arzusundan bahsetmiş ve bu hususta kendisine yardımcı olmamı istemişti. Bu nedenle Türkiye’nin sanat ve kültüründe tanıtımını amaçlayan ilk özel müze olan Sadberk Hanım Müzesini kurduk ve ilk binamızı 14 Ekim 1980 de ikinci binamızı da 24 Ekim 1988’de hizmete açtık.

Ayrıca kaliteli bir Eğitim sağlamak amacıyla Vehbi Koç Vakfı Koç Özeli Lisesi’ni yaptık ve 21.09.1988’de eğitime başladık. Türk gelenek, kültür ve adetlerine saygılı, 21. Yüzyıla ayak uydurabilecek topluma ve kendilerine faydalı olacak Türk gençlerini yetiştirmek amacımızdır.

Birde bu eğitim faaliyetine ilave olarak Koç Üniversitesi kurma projemiz vardır.Vakfımıza bağlı olarak kurulacak olan bu Üniversite yüksek öğrenim kurulu mevzuatı çerçevesinde özerk bir Vakıf Üniversitesi olarak faaliyet gösterecektir.


Vehbi Koç Vakfı İtalyan Hastanesi. İtalya Dışişleri Bakanı Lamberto Dini açılış konuşmasını yaparken (18 Kasım 1999)

Burada da amacımız üstün yetenekli, iki yabancı dile hakim, her bakımdan sağlıklı, topluma katkıyı ilke edinmiş Türk gençlerini yetiştirmektedir.

Koç Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ile İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesinden oluşacaktır. Bilahare Mühendislik Fakültesi açılacaktır. İngilizce yabancı dilde eğitim yaptırılacaktır.

Soru: Aile Planlaması Vakfını ne düşünce ve gaye ile kurdunuz?

Cevap: Dünya nüfusu artıyor. Bu artan nüfusun %75’I gelişmekte olan memleketlerdedir.Bu %75 nüfus dünya ticaretinin ancak %25’ine sahip bulunmaktadır. Bundan dolayı bu memleketlerde sosyal ve ekonomik meseleler çıkmaktadır.

Memleketimiz İkinci Dünya Harbine girmemiştir.1950’den sonra nüfusumuz hızla artmaya başlamıştır. 1960’da 27 milyon olan nüfusumuz hızla artmaya başlamıştır. 1960’da 27 milyon olan nüfusumuz 1991’de 57 milyona varmıştır. Bu nüfus artışı dolayısıyla köylerden, kasabalara, kasabalardan şehirlere, şehirlerden büyük şehirlere akın başlamakta, işsizlik artmakta, sağlık ve eğitim hizmetleri yetersiz kalmakta, yol, su ve elektrik gibi alt yapı ihtiyaçları ile çevre kirliliği had safhaya varmaktadır.

Bu durumu gören ve bu davaya inanmış, muhtelif mesleklere mensup arkadaşlarla 1985 senesi sonunda, yasalarla bu görev kendisine verilen Sağlık Bakanlığınıza yardımcı olmak için, Türkiye Aile Sağlığı Planlaması Vakfı’nı kurduk. Vakfın gayesi nüfus artışına dondurmak değildir. Milli Gelir artışı ile nüfus oranı arısında denge kurarak, sağlıklı ve iyi eğitim görmüş nesillerinin yetişmesine hizmet etmektedir. Ailenin bakıp eğitebileceği sayıda çocuğu sahip olabilmesi, ana ve çocukların sağlık ve mutlulukla yaşaması temel hedefimizdir.


Şanlıurfa Koç İlköğretim Okulu (11 Ekim 2000)

Ancak bu iş uzun vadeli bir iştir. Bu konuda muvaffak olan ülkeleri tetkik edecek olursak, devletçe, milletçe işbirliği yaparak muvaffak olmuşlardır.Vakfımız kurulduğu tarihten itibaren lazım gelen çabayı göstermektedir. Bu dava, memleketimizde yaşayan her vatandaşı yakından alakadar eden bir iştir.

Soru: Aile Planlaması Vakfının çalışmalarında ki başarılarından ve kurucusu olmanız nedeni ile bir ödül aldınız. Biraz bahsedermisiniz?

Cevap: Vakfımız çalışmalarını takdir eden "Nüfus Enstitüsü" (The Poulation Istitute) vakıf başkanı olarak bana ‘ Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ verilmesini kararlaştırmıştır.

SONUÇ OLARAK , ALLAH BİZE ÇOK GÜZEL BİR MEMLEKET VERMİŞ.BUNUN KIYMETİNİ BİLİP, SAHİP ÇIKIP BİR AN EVVEL KALKINDIRMALIYIZ. EKONOMİSİ KUVVETLİ OLMAYAN MEMLEKETLERDE DEMOKRASİ YAŞAYAMAZ.KUVVETLİ İSENİZ HERKEZ DOSTUNUZDUR.BU MEMLEKETİN DEMOKRASİ İÇERİSİNDE KALKINMASI İSTENİYORSA, HIZLI NÜFUS ARTIŞI VE EĞİTİM GİBİ, MEMLEKETİ YAKINDAN İLGİLENDİREN MESELELER ÜZERİNDE ISRARLA DURULMALIDIR.İKTİDAR VE MUHALEFET ELELE VEREREK MEMLEKETİN ÖNEMLİ MESELELERİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARMALIDIR.